Doç. Dr. Mehmet Ali KARAGÖZ

Doç. Dr. Mehmet Ali Karagöz

Prostat Kanseri Nedir?

Prostat kanseri, prostat bezindeki hücrelerden gelişen bir kanserdir. Dünya’da ve Türkiye’de erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen 2. kanser türüdür. Yaklaşık olarak 8 erkekten 1’ini hayat boyu prostat kanseri tanısı almaktadır. Prostat kanserinin kesin nedeni belirsiz olsa da, bazı risk faktörleri prostat kanseri gelişme şansını artırır.

Prostat kanserinin risk faktörleri nelerdir?

  • Yaş
  • Aile öyküsü ve genetik faktörler (baba, amca veya erkek kardeşte erken yaşta prostat kanseri) riski artıran faktörlerdendir.
  • Irk-Etnisite
  • Obezite ilerlemiş prostat kanseri için bir risk faktörüdür.
  • Diyet muhtemelen bir risk faktörüdür. Diğer kanserlerde olduğu gibi, yağ oranı yüksek, meyve ve sebze oranı düşük bir diyet riski artırabilir.

Prostat kanseri belirtileri nelerdir?

Prostat kanseri genellikle yavaş büyür. Yıllar geçse de ilk başta hiçbir belirti olmayabilir. Tümör büyüdükçe üretraya baskı yapabilir ve tahriş edebilir veya idrar akışında kısmi bir tıkanıklığa neden olabilir. Prostat kanseri semptomları daha sonra gelişebilir ve aşağıdakilerden birini veya birkaçını içerebilir:

  • İdrar akış hızı zayıflayabilir ve mesanenizi boşaltmak daha uzun sürebilir.
  • İdrar yapmaya başlamadan önce bir süre tuvalette beklemeniz gerekebilir.
  • Normalden daha sık idrara çıkabilirsiniz.
  • Ani sıkışma hissi ile hızlı bir şekilde tuvalete gitmeniz gerekebilir.
  • Mesanenizi tam olarak boşaltmadığınız hissine sahip olabilirsiniz.

Not: Yukarıdaki prostat kanseri semptomlarının tümü yaşlı erkeklerde yaygındır. Yukarıdaki semptomları geliştiren çoğu erkekte prostat kanseri yoktur, ancak prostatta kanserli olmayan (iyi huylu) bir büyüme vardır. Bununla birlikte, herhangi bir yeni semptomun bir doktor tarafından kontrol edilmesi en iyisidir.

Prostat kanseri vücudun diğer bölgelerine yayılırsa, başka semptomlar gelişebilir. Kanserin yayıldığı en yaygın bölge kemiklerdir. Özellikle kalça kemiği, omurga ve kaburga kemiklerine yayılabilir. Etkilenen kemikler ağrılı ve hassas hale gelebilir. Bazen gelişen ilk semptomlar kemiklere yayılan tümör sebebi ile oluşan ağrı ve kemik kırıkları sebebi ile olabilir.

Prostat kanseri nasıl teşhis edilir?

Prostat kanseri taraması, aile hikayesi, genetik faktörler açısından riskli grupta 40-45 yaşından itibaren, normal popülasyonda ise 50 yaşından itibaren üroloji hekimi tarafından yapılır. Prostat kanseri tanısı bir takım test ve muayene sonrasında yapılacak olan prostat biyopsisi ile konulur.

Parmakla rektal muayene

Prostatın dış yüzeyinin makat bölgesinden parmakla yapılan muayenesi ile prostatın boyutu, kıvamı ve sert nodüler yapıların varlığı değerlendirilir. Bu muayene ile kanser açısından şüpheli lezyonlar fark edilebilir. Şüpheli lezyonların bulunması ile doktorunuz prostat biyopsisi yapılmasını önerebilir. Bununla birlikte, normal hisseden bir prostat bezi, prostat kanserini ekarte etmez.

Prostat spesifik antijen (PSA) Ölçümü

Prostat kanserinin araştırılması amacı ile hastalarımızdan ilk olarak PSA (prostat spesifik antijen) ismi verilen tetkik istenmektedir. PSA prostat bezinden salgılanan bir enzimdir ve sperm sıvısının sıvılaşmasını sağlar. PSA seviyesinin ölçümü için riskli bireylerde 45, normal bireylerde 50 yaşından sonra kan testi uygulanmaktadır.  PSA düzeyi ne kadar yüksekse, prostat kanseri olma olasılığınız o kadar yüksektir. Bununla birlikte, hafif ila orta derecede yükselmiş bir PSA prostat kanseri dışındaki durumlarda (prostat enfeksiyonları, ileri derecede büyümüş prostat hacmi, prostat muayenesi, ürolojik girişimler) ortaya çıkabilir. 

Multiparametrik MRI

Multiparametrik manyetik rezonans görüntüleme (mp-MRI), prostatın ayrıntılı bir görüntüsünü üreten nispeten yeni bir tarama tekniğidir. Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü (NICE) tarafından onaylanmıştır ve düşük riskli kanser hastaları için gereksiz biyopsileri önleyebilir. Sistemin kanserleri daha erken teşhis etmeyi kolaylaştıracağı ve ileri tedavi ihtiyacını azaltacağı umulmaktadır. Bunun yanında standart biyopsiler ile tanı konulamayan veya atlanan hastalarda MR Füzyon Biyopsi tekniği ile şüpheli odaklardan biyopsi alınabilmesi için hastalarımıza öncelikle multiparametrik prostat MR çekmekteyiz.

Prostat biyopsisi niçin yapılır?

Prostat kanserinde şüphe duyulan durumlarda ince bir iğne kullanılarak prostat bezinden örnekleme yapılarak biyopsi alınır. Bu genellikle özel bir ultrason yardımıyla yapılır. Son yıllarda gelişen teknoloji ile multiparametrik MR görüntüleri ile ultrason görüntülerini eşleştirilerek kanser şüphesi yüksek bölgelerden biyopsi yapma olanağı sağlanmıştır. Bu yöntem ile var olan prostat kanserini yakalama oranı %65’lerden %90’ların üzerine çıkmaktadır. Kliniğimizde enfeksiyon riski en düşük olan perine bölgesinden lokal veya genel anestezi altında MR Füzyon biyopsisi uygulanmaktadır.

Prostat kanseri tedavisi nasıl yapılır?

Prostat kanserinin tedavisinde birçok farklı yöntem yer almaktadır

Cerrahi tedavi (radikal prostatektomi), radyoterapi, hormon tedavisi ve daha az sıklıkla kemoterapi veya takip seçenekleri mümkündür. Bu tedavilere karar verirken prostat kanserinin evresi, agresifliği, vücutta yayılım olup-olmaması, hastanın genel durumu göz önünde bulundurulmaktadır.

Prostat kanserinde tedavi seçenekleri nelerdir?

Aktif İzlem: Bu seçenek ile düşük evreli kanserler takip edilerek, hastanın göreceği tedavilerin yan etki ve komplikasyonlarından kaçınılması hedeflenir. Doktorunuzun önereceği sıklıkta yapılacak kontroller ile hastalığınızın evresine göre takip veya uygun tedavinin seçimi sağlanır.

Cerrahi Tedavi-Radikal Prostatektomi: Bu ameliyat ile prostat bezi ve ekleri tamamen çıkarılır. Tedaviye genellikle çevre lenf dokularının çıkarılması eşlik eder. Bu ameliyat açık, laparoskopik ve robotik olarak uygulanabilmektedir.

Radyoterapi: Radyoaktif ışınlar sayesinde kanserli hücrelerin tahribatı sağlanır. Düşük evreli prostat kanserinde tek başına yeterli olabileceği gibi daha ileri evrelerde de tek başına veya tedavinin bir parçası olarak uygulanabilir.

HIFU (Yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason): Bu tedavi erken evre prostat kanserli hastalarda son yıllarda giderek yaygın hale gelen ameliyatsız prostat kanseri tedavi yöntemlerinden biridir. Makattan yerleştirilen bir prob sayesinde prostat kanserli doku hedeflenerek 85-100 derecelik ısı ile kanserli bölge tahrip edilir. Bu sayede idrar kaçırma ve sertleşme problemi gibi komplikasyonlardan kaçınılır.

Hormon tedavisi: Vücutta üretilen androjenler (testosteron, dihidrotestosteron) ile prostat kanseri gelişimi ve ilerlemesi arasında ilişki bulunmaktadır. Bu tedavi ile vücuttaki androjen hormonları baskılanır ve kanserli hücrelerin gelişimi ve yayılımı yavaşlatılır. Çoğunlukla kemik ve vücut yayılımı olan prostat kanserinde diğer tedavilere ek olarak kullanılır.

Kemoterapi: Prostat kanseri vücudunuzun diğer bölgelerine yayılımı mevcut (metastaz yapmış) ise kemoterapi anti-androjen ilaçlar ile birlikte tedavide yer alabilmektedir.

Her kanser tedavisinde olduğu prostat kanseri tedavisinde de hastaya, kanserin evresine ve agresifliğine bağlı olarak birçok faktör göz önünde bulundurularak tedavi planına karar verilmektedir. Detaylı bilgi için üroloji hekiminize başvurabilirsiniz.

Detaylı bilgi ve randevu: 0532 424 6032

Doç. Dr. Mehmet Ali Karagöz
Üroloji Uzmanı

İletişim Formu

Bize iletişim formu üzerinden ulaşabilirsiniz.