Doç. Dr. Mehmet Ali KaragözPenis Büyütme (Uzatma ve Kalınlaştırma) Cerrahisi Nedir?

Penis büyütme cerrahisi, penis boyutunun hem uzunluğunu hem de çapını artırmak için yapılan prosedürleri kapsar. Bu işlemlerin yapılabilmesi için belirlenmiş net penis boyu veya çapı bulunmamaktadır. İşlem öncesinde penisin gevşek haldeyken gerilmiş uzunluğu ve ereksiyon halinde olan ölçümleri yapılmalıdır. Ereksiyon halinde 8-9 cm’lik uzunluğa sahip kişilerde cinsel fonksiyonların normal olması beklenir. Göreceli olsa da 9-10 cm ve üzeri uzunluklarda uzatma cerrahisi yapılması tartışmalıdır. Bu sebeple bu cerrahiler planlanmadan önce beklentiler ve işlemin olası riskleri konusunda hasta detaylı olarak bilgilendirilmeli ve muayene edilmelidir.

Penis Uzatma Cerrahisi (Suspansatuar Bağların Kesilmesi)

Bu işlem, penisin kökünde yer alan ve penisin vücut içerisinde kalan kısmını leğen kemiğine sabitleyen asıcı bağların kesilmesi ve V-Y plasti tekniği ile cildin kapatılması temeline dayanır. Bu işlem sayesinde penisin vücut içerisinde kalan kısmının görünür hale gelir ve penis boyutunda 3-4 cm’lik uzama kaydedilir. İşlem sırasında asıcı bağların yaklaşık olarak %90’ı kesilir. Bunun yanında özellikle kilolu kişilerde penis kökünün üst bölgesinde (pubik bölge) yer alan yağlı doku fazlalığı penis dokusunun bir kısmını gizleyebilir. Bu bölgedeki fazla yağın uzaklaştırılması da penisin görünür uzunluğunu artıracaktır.

Penis uzatma cerrahisi kimlere yapılabilir?

Penis uzatma cerrahisi, penis boyutundan memnun olmayan ve cerrahi seçenekleri arayan bazı erkekler için bir seçenek olabilir. Ancak, penis boyutu kişiden kişiye farklılık gösterdiğinden, her erkek için cerrahi müdahale gerekli olmayabilir. Ayrıca kişilerin bedenleri konusundaki algıları veya partnerlerinin bu konudaki beklentileri kişileri bazen gereksiz işlem arayışına itebilmektedir. Bu sebeple cerrahiye karar vermeden önce kişiler detaylı olarak bilgilendirilmeli ve muayene edilmelidir. 

Gevşek halde iken gerilmiş penis boyu 7 cm ve altı, ereksiyon halinde ise 8-9 cm’den küçük penis uzunluğuna sahip kişiler ve bu durumdan dolayı cinsel fonksiyonları etkilenmiş kişiler operasyon açısından daha ideal cerrahi uzatma adayları olabilir ancak bu konuda henüz tam olarak bir konsensus sağlanmamıştır.

Penis kalınlaştırma mümkün müdür?

Evet, mümkündür. Penis cildi altına kişinin kendisinden elde edilen yağ dokuları veya dolgu materyalleri (hyalüronik asit) kullanılarak penis çevresinde kalınlık artışı sağlanır.

Penis kalınlaştırma nasıl uygulanır?

Yağ Enjeksiyonu

Kişinin karın bölgesinden liposuction ile elde edilen yağ çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra homojen bir şekilde penis cilt altına enjekte edilir. İşlemden 6 ay sonrasında enjekte edilen yağın yaklaşık %60’ı vücut tarafından emilir. Geriye kalan yağ dokunun emilmeden daha uzun süreli olarak penis çevresinde kalıcı olması beklenir. Bu işlem istendiği takdirde tekrarlanabilir.

Dolgu Materyali Enjeksiyonu

Yağ enjeksiyonu haricinde hyalüronik asit içeren dolgu materyalleri ameliyatsız cilt altına enjekte edilebilmektedir. Hyalüronik asit (HA), normalde insan vücudu tarafından üretilen bir madde olduğu için dolgu materyali olarak HA enjeksiyonu vücut tarafından iyi tolere edilir. Ortalama 15-20 cc kadar dolgu materyali kullanılır ve yaklaşık 1-2 yıl boyunca emilmeden kalabilir. İstenildiği takdirde, dolgu materyali enjeksiyonu tekrarlanabilir.

Greft Yardımlı Kalınlaştırma

Sığır perikardiyumundan (kalp zarı) üretilen doku matriksleri kullanılarak penis çevresinin büyütülmesi mümkündür.

Penis büyütme (Uzatma ve Kalınlaştırma) cerrahisi sonrası nelere dikkat etmeliyim?

Bu işlemler cerrahi prosedürleri içerdiği için üroloji hekiminizin önerilerine uymanız cerrahinin başarısını artıracaktır.

• 4-6 hafta cinsel ilişkiden kaçınılması önerilir.
• Penis germe egzersizi veya cihazları kullanılması asıcı bağların tekrar yapışma riskini azaltır.
• Yağ enjeksiyonu sonrası penis yüzeyine düzenli masaj yapılması enjekte edilen yağ dokunun daha homojen dağılımını sağlar ve topaklanmış görünümü azaltır.
• İyileşme süreci boyunca ağır egzersiz ve yoğun fiziksel aktiviteden kaçınılması önerilir.